senelerce senelerce evveldi

Senelerce senelerce evveldi.. Senelerce senelerce evveldi..bir deniz ülkesinde yaşayan bir kız(çocuk) vardı. Adı..Sevin..Poe’nun bir şiirini anımsatan böyle bir giriş, bir çoğunuza gerçek olmayan bir öykü havası verse de ..gerçekten de öte masal gibi bir şeydi! Nasıl sıcak..İzmir’in o meşhur bayıltıcı akşamlarından biri. En büyük kuzenimin evinde içki masası keyfi bitti bitecek..oldukça da geç bir saat, kimler nerelerde yatacak..planlar yapılmakta yerler ayarlanmakta.. Ben hemen yanımda olan genişçe divana sahiplenip, “işte benim yerim,ben yatıyorum,hadi bana eyvallah” dememle uzanmam bir oluyor. Sevin, o aralar yedi sekiz yaşlarında var yok, ben de diyor divanda yatacağım..pat! yanımda! Amca yeğen yatıyoruz. Zannediyorum sabaha karşı..bende bir şeyler oluyor gibi! Farkına vardığımda , Sevin bana sarılmış kendine çekiyor, ben de onu bir güzel dudaklarından öpüyorum..sağ elimin iki üç parmağı da bacaklarının arasında , daha yeni yeni açılmaya başlayan Antep fıstıkları gibi o güzel-çocuk- fıstığında! N’oluyoruz falan dememe kalmadan, nasıl güzel-hoş-ılık,ılık bir boşalış bende..hayır, hiç erekte olmak-sertleşmek-dikilmek falan yok. Hiç tutmuyorum, kasmıyorum kendimi..bir güzel rahatlıyorum. Halâ elim fıstığında, habire öpüşüyoruz da..elimin içinde,parmaklarımla duyumsadığımda şaşırıyorum..nasıl da şişiyor fıstığının dudakları..işte diyorum, Antep Fıstığı açılıyor ve ilginçtir ıslanıyor-sulanıyor! Ve bir kez daha anlıyorum ki, kadının yaşı yok..ya da kadın her yaşta kadın! Bakışıyoruz..”karın mı sandın beni?” diyor. Hı hı diyorum..şimdi napacaksın? Diyor, arkanı dön diyorum. Dönüyor. Üstünde var-yok benzeri bi şey. Sıcakta zaten hiçbirşey giyilmiyor..kendime bakıyorum, sadece donum var! Bir şaşkınlık daha.. o zaten el kadar, donu da öyle, çıkar diyorum, çıkarıyor..ben de sıyırıyorum; bunlar olurken de dönüp dönüp öpüşüyoruz… giderek bayağı bir sexi lik kazanıyor öpüşmelerimiz..şimdi hemen şu an mı öğrendi, yoksa tv-film v.s..oraların kültürü herhalde..neyse, bir an salonda olduğumuzu hatırlıyorum..ama halâ alaca karanlık…hemen çarşafı üstümüze çekiyorum; Düşteyim diyorum kendi kendime..bu bir düş! Ama, organım bacaklarının arasında yavaş yavaş kedi gibi kabarmaya başlayınca ..o nasıl bir heyecan…bir an kalbimin sesi tüm odalardan duyulacak sandım. O kedi, benimki kedi..ellerim parmaklarım en körpe-ellenmedik yerlerinde…bacaklarının arasında benimki, kucağıma doğru bir yaslanışı, fıstığının üzerinde bir gezdirişi-gidip gelişi var..ikinci kez fıstığını suluyorum ve buna herşeyden daha fazla şaşırıyorum; çünkü o güne dek aynı seansta iki yaptığımı hatırlamıyorum! Tekrar dönüyor yüzüme karşı, sarılıyor bana” çok mu özledin karını?” diyor. Şu anda karım sensin diyorum..”Ona n’apıyorsan bana da yap “ diyor. Fransız öpücüğünü öğretiyorum..üstüme çekiyorum,ters çevirip 69’a getiriyorum, yeni açılan fıstığı ve de tüm kalçasını öpüyorum-emiyorum-yalıyorum-okşuyorum… fındıktan büyük olmayan kara deliğe geliyorum, dudaklarım-dilim-ellerimle açmaya-genişletmeye çalışıyorum…ince parmağımdan başlayıp başparmağıma kadar alıyor…bu arada o da ellerini uzatıp benimkini tutuyor-elliyor…bir ara kendini benden kurtarıp o da benim kuşu öpmeye ağzına almaya çalışıyor…hop hop demeye kalmadan bir bakıyorum benim kuş gene ötmelik olmuş-titreyip duruyor! Mutfak tam karşımda..tereyağının yerini biliyorum..bekle diyip,hemen yağı alıp geliyorum..aklıma Pariste Son Tango geliyor! Küçük küçük parçalarla hem fındık deliğini hem benimkuşu yağlıyorum..çok ama çok dikkatli-yavaş hamlelerle, alıştıra alıştıra kuşumun başını içine alıyor…artık o benim için tam bir kadın…orospum diyorum…karım oluyorsun..karımsın benim. Seni şimdi götünden sikiyorum..sen bu adları biliyor musun diyorum..biliyorum diyor. Peki şimdi napıyoruz biz? Bu işleme ne derler? Sikişiyoruz..sen beni götümden sikiyorsun diyor! Hepsini götüne alabilecek misin-girsin mi-acıyor mu diyorum…sok..hepsini sok diyor. Çok güzel oluyor-çok zevkli diyor. Durulur mu? Ben o vakte dek değil üç, bir atışı bile lütfen yaparken..yedi-sekiz yaşlarındaki Sevin…..zaten ondan sonra da gene hiç üç yapmadım-yapamadım. Gönderen: Merttek