Merhaba sıkı erotik hikayelerin takipçileri.. Yeni Eşim ve üvey kızımla birlikte Bodrumda yaşıyoruz. Eşim Sibel esmer, balıketli ve oldukça güzeldir. Eşim rahat bir aile ortamında yetişmiş, giyimine özen gösteren, bakımlı seksi bir kadındır. Topuklu ayakkabıları ile mini eteğinin altında bacakları muhteşem görünür. daracık beyaz taytını giyip çıktığında kalçalarının güzelliği ortaya daha çok çıkıyor. Üvey kızım Gizem Liseye gidiyor ve bana sürekli babacım der.
Kızımın babacım derken dudaklarını büzüşü beni. Herzaman ikna Etmişti.. Eşimin tek adamı olan Gizem tam bir Çıtır Çerez diyebilirim. Gizem Liseye başladıktan sonra Lolita havasına girip serpildi. Sıcak Bodrum havasında rahat giyinmeyi seven Gizem, evde bu rahatlığı abartır, minicik şortlar, etekler giyer. Denizde giydiği bikiniler de oldukça cüretkârdır. Ehliyet almanın zorlaşacağı haberlerinin çıktığı günlerdi. Ben de eşimi ehliyet alması için teşvik ediyordum. Çünkü eşimin ehliyeti yoktu ve araba kullanmayı da bilmiyordu. Birkaç defa arabamı kullanması için çalıştırdım, fakat her seferinde beceremedi. Eşime, “Eğer sen araba kullan ve ehliyet al, sana araba alacağım!” dedim. Eşim bu sözümden sonra ikna oldu ve ehliyet kursuna gitti. Gittiği kursta yazılı sınavını kazanmış, direksiyon dersi alıyordu. Bodrum’un meşhur sıcaklarının başladığı yaz ayları gelmişti. Hem mangal yakalım, hem de serinleyelim diye, eşofmanları giyip, ormanlık alana pikniğe gitmiştik. Piknik alanına varıp yerleştik, şöyle etrafı bir dolaştım. Piknik alanının bitiminden sonra ormanın içine doğru giden gayet geniş ve güzel bir yol vardı. Eşimin yanına dönüp, “Araba kullanmaya uygun yol var, gel seni biraz çalıştırayım!” dedim. Eşim ise, “Hayır, senin yanında heyecanlanıyorum ben kursta öğreniyorum!” dedi. Ona, “Sen kursta yine öğren, ben sana araba kullanmanın inceliklerini öğreteyim!” dediysem de kabul etmedi. Kızı Gizem de annesini ikna etmeye çalıştı, ama eşim Nuh dedi peygamber demedi. Eşim Gizeme, “Çok istiyorsan git kendin öğren, ben şu ağacın altında mis gibi yatıp dinlencem!” dedi. Gizem öfkeli bir şekilde annesine, “Öğrenirim, ne var!” dedi, bana dönüp, “Babacım bana öğretir misin?” dedi. “Öğretirim, ama önce annenin öğrenmesi lazım, sınava girecek!” dedim. Eşim yere sermek için götürdüğümüz örtülerden birinin üstüne uzanıp, “Sonra öğrenirim, acelesi ne?” dedi. Gizem bir hışımla kolumdan çekip, “Babacım bana öğret!” dedi. “pekala, gel bir tur atıp gelelim!” dedim. Arabaya bindik, piknik alanının sonundaki yola doğru gidiyorduk. Gizem araba hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Hevesini kırmak istemiyordum, ama nereden başlasam bilemiyordum. Kucağıma otursun, biraz gittik mi, (Tamam, yeter artık…) derim diye düşündüm. Orman yoluna girip kenara çektim. Gizem arabadan indi, benim kapıyı açtı bekliyordu. Koltuğu arkaya itip, direksiyonu yukarı kaldırdım ve “Gel bakalım, biraz direksiyon tutmayı öğren!” deyip, Gizemi kucağıma oturttum. Birinci vitese taktım yürüdük. Gaz, fren ve vites, yani arabanın kumandası tamamen bendeydi. Gizem birinci viteste giderken direksiyon tutuyordu sadece. Ama sanki arabayı o kullanıyormuş gibi heyecanlı ve sevinçliydi… Bu arada Gizemin altındaki aletim uyanmış, Gizemin kalçalarına dayanmıştı. Küçük bir hareketle aletimi eşofmanın içinde düzelttim. Gizem araba kullanmanın heyecanını yaşarken, ben de büyük zevk alıyordum. Tarif etme bahanesiyle, ileri geri küçük hareketlerle, bacak arasında gidip geliyordum. Kucağımdaki Gizemin saçları yüzüme değiyordu. Başımı öne yaklaştırıp boynuna öpücük kondurdum ve “Aferin iyi gidiyorsun kızım!” dedim. Gizem seviniyor, “İyi kullanıyor muyum babacım?” diye soruyordu. “Gayet güzel gidiyorsun kızım, tabi ki bu bir seferde olacak birşey değil, çok çalışmamız lazım!” dedim. “Tamam, çok çalışalım babacım, her gün çalışalım ki, hemen öğreneyim!” dedi. “Olur kızım, olur çalışırız!” dedim. “Bak babacım, annemden önce öğrenmeliyim, ona göre!” dedi. “Tamam kızım, annen her gün kursa gittiğinde, biz de çalışmaya çıkarız, annene sürpriz olur!” dedim. Gizem kucağımda sevincinden yerinde hoplayıp zıplarken aletim daha fazla dayanamadı ve küloduma boşaldım. Hemen arabayı durdurup, “Hadi in bakalım!” dedim. “Biraz daha kullansaydım?” dedi. “Tuvaletim geldi kızım…” diyerek Gizemi indirdim. Külodum ıslanmıştı, eşofmanımın ıslanmasını istemiyordum. Ağaçların arkasına gidip, külotumu çıkartıp attım. Döndüğümde Gizeme, “Bu günlük bu kadar, sonra devam ederiz kızım!” dedim. Eşimin yanına döndük ve güzel bir piknik oldu. Eve döndüğümüzde Gizeme daha rahat nerede araba kullandırabilirim diye düşünürken, aklıma araba pazarı geldi. Çok geniş bir alandı, aynı zamanda dikkat çekmez ve gözden uzaktı. Kızımın kalçaları şimdiden heyecanlandırıyordu beni. Sonraki gün eşim sürücü kursuna gitmek için evden çıkınca, Gizem hemen, “Hadi babacım, biz de gidelim!” dedi. Üzerimizde birer şort ve tişört vardı. Cüzdanı ve arabanın anahtarını alırken, (ne olur ne olmaz diyerek) yanıma yedek bir şort aldım. Araba pazarına varınca yine koltuk ve direksiyonu ayarlayıp, Gizemi kucağıma aldım. Dizlerimi birleştirdim, böylece Gizem bacaklarının birini sağa diğerini sola salladı. Hareket ettikten sonra dizlerimi açıp kapayarak, Gizemin bacak arasını rahatça açıyordum. Her ileri geri hareketimde, Gizemin amına götüne ‘Şortlu’ badana yapıyordum. Çaktırmadan elimi bacağına koyup okşuyordum, “Aferin kızım, iyi gidiyorsun!” diye boynuna ve kulak memesine öpücükler konduruyordum. Gizem de altındaki sertliğin farkındaydı ve kıçını sikime bastırıyor, ara sıra hafif hareketlerle kıçını sağa sola oynatarak benimle oynuyordu. Böyle bir süre devam ettikten sonra daha fazla dayanamadım ve yine boşaldım. Gizeme, “Çok terledim kızım, tuvalete gitmem gerek!” diyerek, pazarın içinde bulunan tuvalete gidip, şortumu değiştirdim geldim. Gizeme, “Bugünlük bukadar yeter kızım, yarın devam ederiz!” dedim. Gizemin, “Ama Babaaa, çok zevkliydi!” diye mızmızlanmaları arasında eve döndük. Geldi dizime oturdu, boynuma sarıldı, az çalışmamızdan şikâyetçiydi. “Tamam söz, yarın daha çok çalışırız!” diyerek gönlünü yaptım. Eşim döndüğünde ona çalışmamızdan hiç bahsetmedik. Ertesi günü iple çekiyordum. Eşim kursa gidince, Gizem yine, “Hadi babacım çıkalım, ben hazırım!” dedi. Gizemin busefer minicik bir etek giymişti. Ona baktığımı görünce, “Dün çok terlemiştin babacım, onun için…” dedi. Ben de kenarından aletimi çıkarabileceğim geniş bir şort giydim. Pazar yerine varınca tüm ayarlamaları yeniden yapıp, “Gel bakalım kızım!” dedim. Zaten minicik olan eteğin uçlarını kaldırarak kucağıma oturmasını sağladım. Gizemin delikleri ile aletimin arasında artık sadece tanga külodu ve benim şortum vardı. İnce dantelli bir tanga külot giyen Gizem sanki hazırlıklı gelmişti. Ondan aldığım bu cesaretle şortumun içindeki sikimi çıkarmaya karar verdim. Birleştirdiğim dizlerimden sağa sola ayrılan bacaklarını, “Şuraya koy, buraya koy…” derken, Gizemi belinden tutup hafif kaldırım ve sikimi çıkardım, Gizemi tekrar kucağıma oturttum. Tenine temas eden sikimin farkındaydı, ama bozuntuya vermedi… Arabayla hareket edip pazar yerinde turlamaya başladık. Gizeme, “Evet kızım, sen bu işi öğreneceksin!” diyerek, saçlarını okşuyor, boynunu öpüyordum. Gizem ara ara kalkıp otururken sikim bacaklarına, kalçalarına sürtüyordu. Türlü bahanelerle ileri geri yaparak, bacak arasına ve külotuna vargel yapıyordum. Kalktığı bir anında külotunu yana sıyırdım. Oturduğunda deliklerine dayanan sikim zevkten dört köşe idi. Amının dudaklarını hissedebiliyordum. Sikim zevkten çırpınırken, Gizemin boynunu ve kulak memelerini öpmeyi bırakmıştım, artık resmen yalıyordum. Gizem de araba sürmekten aldığı zevkin yanısıra, altındaki zevki de eklemiş, sikimin üstünde kıvranıyordu. Sikime sürtünerek Orgazm olan Gizemin amından akan suları sikimi iyice kayganlaştırmıştı. Kalktığı bir anında onu alttan kalçasından havada tutup, sikimi göt deliğine dayadım. Sıcaktan ve zevkten vıcık vıcık terlemiş olan göt deliğine girmeye hazır bir alet vardı, herşey ona bağlıydı, isterse oturur, sikimi götüne alır, istemezse oturmaz, kenara çekerdi. Heyecanla ve nefes almadan hareketsiz bekliyordum. Gizem yavaşça götünü sikime bastırdı, başını götüne alınca, ben de alttan bastırdım ve sikimin kalanını da ben soktum götüne. İnanılmaz bir şeydi. Daha git gel yapamadan, o saniye beline sarılıp içine volkan gibi patladım.