Parasızlık, çaresizlik insana çoğu zaman neler yaptırıyor neler… hele ki İstanbul gibi sizi içine çektikçe çeken tabiri caiz ise ayakta sikildiğiniz bir yerde yaşıyor iseniz. Babamın ve benim borçlarım yüzünden kafayı yemek üzereydim artık. 100 bin tl ye yakın borç vardı. Beraber işletmesini yaptığımız Topkapı’daki lokanta iflas etti.
Bu borcu 4 ay içinde ödemeliydik… Her gün içiyordum iyice dibe vurmuş durumdaydım. Taksimde bir bara gidiyordum sürekli. Bir akşam yine kafam çok güzel yanıma bir kız oturdu. Sarışın daha 18 bile değildi ama çok güzeldi mavi gözlü, topuklu ayakkabılı, şortlu…gerisini hayal mayal hatırlıyorum. Benimle konuşmaya çalışıyordu, yüz vermedim en son kalk git zaten canım burnumda benim sana yedirecek param yok dedim. Gülüyordu. Komik bir şey mi söyledim sana dedim. Yok ondan değil sen de para yoksa ben de var maksat tenler bir olsun dedi. Başta benimle taşak geçiyor sandım ama sonra ciddi olduğunu anladım…
Beni mi istiyorsun ne istiyorsun anladım ben seni dedim. Senin gibi üçgen vücutlu uzun boylu class bir adam neden bu kadar hevessiz onu anlamıyorum dedi. Tuttu kolumdan gel benimle diyerek arabasına bindirdi. Karının porschesi vardı. Bir an şimşekler çaktı kafamda. Neden olmasın dedim bunu ve tüm sülalesini siker tatmin eder para kazanırım hem de borcu kapatırım dedim. Arabada giderken cam acıktı yüzüme vuran rüzgar iyice kendime getirdi beni. Yarım saat sonra 3 katlı bir villanın önüne geldik. Hadi in dedi, gözlerime inanamadım. Böyle bir mal varlığını ben hayatımın sonuna kadar göremezdim herhalde…
Beni sessizce odasına çıkardı, bizim ev kadar odası vardı. Yatağa uzandım o kadar yorgundum ki sadece uyumaya ihtiyacım vardı. Ayakkabılarımı çözüyor beni soymaya çalışıyordu hiç itiraz etmedim. Beni soyarken sikim acayip kalkmıştı onunda farkındaydı. Öpücükler konduruyordu sikime göbeğime, göğüslerime en son boynuma geldi tuttum saçlarından dudaklarına yapıştım dakikalarca hiç bırakmadım nefes almakta zorlanıyordu artık. Sen nasıl bir şeysin öle yaa dedi soyun da gel daha bir şey görmedin dedim. Soyundu üzerime çıkarttım bir süre hopladı çığlık çığlığa sikiyordum onu. Birden kapı çaldı. Hemen toparlanmaya başladım rahat ol annemdir dedi. Gerçekten annesiydi gelen. Bende size eşlik etmek istiyorum nerden buldun Zeynep bu yakışıklıyı dedi. Şaşırdım, hiç böle bir şey beklemiyordum kadın beni tepeden tırnağa önce bir süzdü sonra dudaklarıma yapıştı…
Kızı da bu arada sikimle oynuyor ağzına alıyordu. Zevkten uçmak üzereydim ikisi de o kadar iyiydiler ki ben kendimi onlara bırakmıştım artık. Annesi domaldı hadi sıra bende dedi geçtim arkasına olanca gücümle sikmeye başladım. Zeynep te benim arkamda sırtımı, belimi, bacaklarımı yalıyordu. İyice azmıştım kadın da uçuyordu sanki sikimin ucunda. Boşalıyorum hazır mısın dedim boşal ben daha önce böle bir yarak yemedim içimde kalsın diye bağırıyordu. O da kendini hazırlamıştı aynı anda titreyerek ikimizde boşaldık. Yatağa aldım ikisini de biraz dinlendikten sonra Zeynep’i sikecektim. Zeynep boylu boyunca uzanıyordu. Yanına geçip bacağının birini kaldırarak taş gibi yarağımı içine soktum. Annesi de boynumda nefesini üflüyordu eliyle de amını okşuyordu ben kızını siktikçe o inlemeye başladı bende annesinin memelerini avuçlamaya başladım. İyice kıvamdaydık hep birlikte. Kadın 2. kere boşalmıştı. Zeynep e de kökledikçe köklüyordum inanılmaz bir zevkti. Sonunda bizde aynı anda boşaldık.
İyice pert durumdaydım. Geberiyordum, biri sağıma biri soluma yattı. Bu gece öle uyuyalım dediler. Deliksiz bir uyku uyumuştum. Sabah kalktığımda bir not buldum. Annem de ben de muamelenden oldukça memnun kaldık 3 ay bizimle kal ve ben borcu kapatacağım sana doyamadık yazıyordu….
Diğer geceleri heyecanla bekliyorum. Yazacağım…